MustaBey Çiftliği'nde zeytin ve zeytinyağı üretimini yalnızca bir tarım faaliyeti olarak değil, doğayı koruma ve gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakma sorumluluğuyla yürütüyoruz. Küresel ısınmanın etkilerini en yoğun hisseden bölgelerden birinde, azalan yeraltı su kaynaklarını koruyabilmek için su yönetimimize büyük önem veriyoruz. Yağhanemizde biri artezyenden, diğeri yağmur hasadı için kullanılan iki bağımsız su deposu bulunuyor. Bu sistem sayesinde yağmur suyunu ve zeytin yıkama suyunu geri dönüştürerek zeytinlikteki ağaçlarımızın sulamasında yeniden kullanıyoruz. Yer altı suyumuzu daha verimli değerlendirmek amacıyla damlama sulama sistemine geçiş planımız hazır; aynı zamanda yağhanemizin peyzajında çok az su isteyen bitki türlerini tercih ederek doğaya olan yükü azaltıyoruz.

Enerjide de bağımsız ve çevreci bir yapıya ulaşmak için çalışıyoruz. Yağhanemizin çatısına güneş panelleri kurarak kendi elektriğimizi üretmek üzere danışmanlık sürecimizi başlattık ve gerekli yasal izinleri tamamlamak üzereyiz. Proje hayata geçtiğinde yağhanemiz kendi enerjisini üreten bir tesise dönüşecek; zamanla traktör, transfer araçları ve budama makineleri gibi tüm ekipmanlarımızı elektrikli sistemlerle yenilemeyi hedefliyoruz. Bu dönüşümle birlikte Yeşil Bina sertifikası sürecimiz de tamamlanacak ve enerji ile suyu verimli kullanan, kendi kendine yetebilen bir işletme haline geleceğiz.

Atık yönetimi ve geri dönüşüm konusunda da döngüsel ekonomiye katkı sağlayacak adımlar atıyoruz. Paketleme süreçlerimizde geri dönüştürülebilir biyo-malzemeler kullanmaya başladık. Zeytin budaması sonrası oluşan artıkların bir kısmını öğüterek toprağın beslenmesinde değerlendiriyor, büyük dalları ise kurutularak ahşap zanaatkârlar tarafından dekoratif objelere dönüştürülmesi için ayırıyoruz. Zeytin yaprakları ve pirinanın fenol ekstraksiyonunda ham madde olarak kullanılabilmesi üzerine çalışmalar yürütüyor, filtre kağıdı atıklarını da doğal tutuşturucu olarak değerlendirebileceğimiz bir proje geliştiriyoruz. Ayrıca Aydın’da başlatılacak pirinadan biyoyakıt üretim projesine gönüllü olarak katılmak için başvurumuzu yaptık.

Tüm bu çabalarımızın ötesinde, uzun vadeli hedefimiz çiftliğimizi agroturizme açmak. Tarih ve doğanın iç içe geçtiği bu topraklarda, sürdürülebilir üretim anlayışımızı ziyaretçilerle paylaşmak, yöremizin değerlerini tanıtmak ve bölge ekonomisine katkı sağlamak istiyoruz.